X
TR EN
Op.Dr. Dinçer Sümer --------    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Op.Dr. Dinçer Sümer -------- Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

AMH testim düşük çıktı, çocuğum olacak mı?

Otuz beş yaş üstünde, çocuk sahibi olmak isteyen kadınların kendilerine sorduğu bu soru ile giderek sık karşılaşmaktayız.

Yaşam koşulları, iş hayatı, akademik kariyer gibi sebeplerle ertelenen çocuk planları, yaşın ilerlemesi ile birlikte yumurtalık rezervinde azalma süreci ile birleşince kadınlarda gebe kalamama kaygılarına yol açmaktadır.
Anti-Müllerian Hormon (AMH) son yıllarda klinik kullanıma giren, özellikle gebelik planlayan hastalarda yumurtalık rezervi konusunda değerli bilgiler veren önemli bir hormondur. Kadınların yumurtalıklarındaki antral folikül olarak adlandırılan, gelişim sürecindeki öncül yumurta hücrelerinde üretilmektedir.

Yumurta sayısı yaşla birlikte azalmakta, özellikle otuz beş yaş üstünde bu kayıp giderek hızlanmaktadır. AMH bu noktada bize yardımcı olmakta ve kalan yumurta sayısını yani rezerv konusunda bize önemli bilgiler vererek, kadınların gebelik konusundaki kaygılarını bir nebze olsun azaltmaktadır.

Kan örneğinden çalışılan ve normal değer aralığı 1.0-3.3 ng/ml olan AMH’nın, 1 ng/ml altındaki değerleri yumurta sayısının azaldığını göstermekte ve acele edilmezse yumurtaların kısa süre sonra tükeneceğini ve tükendikten sonra çocuk sahibi olma şansının kalmayacağı anlamını taşımaktadır.

Bu nedenle AMH testi sonucu düşük çıkan ve anne olmak isteyen kadınların en kısa zamanda gebe kalmaları önerilmektedir.

AMH değerinin azalmış olması, tek başına, kadının gebe kalma şansının azaldığını göstermemekte, çocuk sahibi olmak için fazla vaktinin kalmadığını işaret etmektedir. Anne adayına bu kritik süreçte gebe kalmasını kolaylaştıracak ve gebelik şansını arttırabilecek tedavilerin zaman kaybetmeden uygulanması oldukça önemlidir.

AMH değeri göz önünde bulundurularak, kadının yaşı, antral folikül sayısı ve eşinin spermiogram sonuçları ile birlikte gebelik şansı değerlendirilmekte ve en kısa zamanda gebe kalmasını sağlayacak aşılama veya tüp bebek gibi yüksek gebelik şansı olan tedaviler uygulanmaktadır.

Bekar kadınlarda veya henüz çocuk düşünmeyen hastalarda ise yumurta veya embriyo dondurma gibi uygulamalar önerilmektedir.