Menopoz, kadınlarda 45-55 yaşları arasında yumurtlama ve adet kanamalarının sona erdiği doğal bir süreçtir. Menopoz sonrası görülen kanamalar postmenopozal kanama olarak adlandırılmaktadır ve son adetten en az 1 yıl sonra değişik miktarlarda olabilen kanamalardır. Bu kanamalar hiçbir zaman normal kabul edilmemektedir, sıklıkla bir sorunun habercisidir ve mutlaka araştırılmalıdır.
Postmenopozal kanama şikâyeti ile başvuran hastalarda önce kanamanın kaynağını tespit etmek için detaylı bir jinekolojik muayene yapılır. Vajinal muayene ile vajen ve rahim ağzı ile ilgili patolojiler, ultrason muayenesi ile de rahim ve yumurtalıklar değerlendirilir. Jinekolojik kanserlerin ilk bulgusu olabilmesinden dolayı kanamanın sebebinin ortaya konulması oldukça önemlidir. Postmenopozal kanama endometriyum kanserinin en sık semptomudur ve bu vakaların %10-15’inde endometriyum kanseri tespit edilmektedir. Kanamanın diğer nedenleri araştırılıp kanser tanısı dışlanana kadar hasta endometriyum kanseri olduğu kabul edilerek tanı sürecini sürdürmek gerekir. Östrojen hormon tedavisi, incelmiş endometriyum, endometriyum dokusunun hiperplazisi, submüköz myom, endometrial polipler kanamaya sebep olabilecek diğer problemler içinde yer almaktadır.
Detaylı değerlendirme sonrasında, özellikle rahim iç zar kalınlığı artmış olduğu tespit edilen ve kanser şüphesi bulunan hastalarda, endometriyal biyopsi alınarak patolojik inceleme yapılmalı ve kanamanın kesin sebebi ortaya konulmalıdır.
Postmenopozal kanama problemi olan hastaların, vakit kaybetmeden muayene olması ve sebebin ortaya konulması özellikle endometriyum kanseri durumunda erken tanı ve erken evrede tedavi şansı için oldukça önemlidir.