X
TR EN
Op.Dr. Dinçer Sümer --------    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Op.Dr. Dinçer Sümer -------- Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Sperm DNA hasarı tekrarlayan düşüklere sebep olabiliyor

Nur topu gibi sağlıklı bir bebek sahibi olmak, her anne-baba adayının kurduğu güzel bir hayaldir. Gebeliklerin çoğunda bebeklerini kucaklarına aldıkları anda bu güzel hayal artık gerçekleşmiş olmaktadır. Ancak bazı gebelikler bu hayal gerçekleşmeden yarıda kalmaktadır. Gebeliğin, yirminci haftasından önce sonlanması düşük olarak adlandırılmaktadır. Bu kayıplar, art arda ve iki veya daha fazla olduğunda ise tekrarlayan düşük olarak kabul edilmektedir.

Tekrarlayan düşük sebeplerinin %70 kadarını embriyo ile ilgili genetik anomaliler oluşturmaktadır. Anne baba adaylarının genetik incelemeleri sonucunda, çoğunlukla bir problem tespit edilmemektedir. Bu durum da, genetik anomalinin, babadan gelen sperm, anneden gelen yumurta, hücre düzeyindeki ve döllenme sürecindeki genetik problemlerden ve hatalardan kaynaklanabileceğini işaret etmektedir. Sperm ve yumurtanın normal ve sağlıklı genetik yapı içermesi bu süreçteki en önemli faktör olarak öne çıkmaktadır.

Son yıllarda, infertiliteye sebep olması nedeniyle, dikkat çeken Sperm DNA hasarı, tekrarlayan gebelik kayıplarında da rol oynayabilmektedir.  Özellikle nikotin, kadmiyum, benzopiren ve kurşun içerdiği bilinen sigara içen, alkol veya kafein tüketimi fazla olan, bisphenol A veya tarım ilaçlarınamaruziyeti olan, obezite ve endokrin rahatsızlıkları bulunan erkeklerin spermlerinde DNA hasarı fazla olmaktadır. Tekrarlayan gebelik kaybı bulunan, açıklayıcı bir sebep bulunmayan ve erkekte belirtiğimiz risk faktörleri bulunan çiftlerde sperm DNA hasarı göz ardı edilmemelidir .

Günümüzde mevcut spermlerdeki DNA hasarını tedavi edip normale getirecek herhangi  bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak hasara neden olabilecek risk faktörlerinin ortadan kaldırılması, kilo vermek, sağlıklı beslenmek, düzenli spor yapmak, uyku kalitesini attırmak ve stresten uzak durmak, oluşmakta olan ve ileride oluşacak olan spermlerde hasar oluşmasının önüne geçebilecektir. Bu süreçte baba adayının anti-oksidan tedavi kullanmasının da faydalı olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.